Özgün, anlamlı ve verimli bir yaşam için hayatın her karesinin sanatçı hassasiyetinde gözlemlenmesi ve yorumlanması zorunludur. Bunu yaparkende sayısal kalıp ve tespitlere odaklanmak yerine sanatı yaşamın bir parçası gibi görmenin etkileri büyüktür. Bunun için de öncelikle doğru bilinen yanlışlardan ya da önyargılardan kurtulmakla işe başlamak gerekiyor.

Örneğin, sanatın sadece bu işi meslek edinmiş veya çok yetenekli insanlar tarafından icra edilme ve mükemmellik önyargısı.

Önyargılardan kurtulup, içten geldiği gibi yapalan sanat çalışmaları yeni şeyler üretmenin keyfini yaşayan, her alanda daha üretken, kendini tanıyıp, sorgulayıp, en iyi şekilde idare edebilen bireylerin oluşturulmasını sağlayacaktır. Bu becerinin bir görünümü de eleştirel düşüncedir.

İşte eleştirel düşünme için origami gibi özgün bir sanat etkinliği ile yapalan yazma çalışmalarında origami figürleri kullanarak şiir, masal, hikaye veya senaryo yazmakta ve bunlar üzerinden özgün karakter ve tasarımlar üretmekte, böylece katlımcılara duygu ve düşüncelerini bir eser ile ifade edebilme şansı vermektedir.

Bunun sonucunda katılımcılarda kendi ürünlerini ortaya çıkarmak suretiyle yaşanılan duygusal tatmin yanında, kendine güven ve kabul görme gereksinimleri de karşılanmaktadır.